20 Mart 2008 Perşembe

Valencia vs Barcelona


Nefes kesecek bir kupa mücadelesi daha 21:45'te başlayacak.Tüm İspanyolların merakla beklediği kral kupası erken final mücadelesi bugün ekranlarda olacak. Aslını sölemek gerekirse bu mücadele iki takım açısındanda çok önemli çünkü kral kupası İspanyollar için alınabilecek en önemli kupa diyebiliriz.Kral kupasının erken finalinde ilk maç Barcelona'nın son dakikada buduğu golle 1-1 sonuçlanmıştı.Barcelona bu kupayı 24 kez müzesine götürürken,Valencia ise bu başarıyı 6 kez gösterebildi.İki takımın büyük mücadelesini tüm dünya büyük bir zevkle izleyecek.Buna sizde ortak olun...

White Hart Lane Muharebesi


Premier Lig'e 2 maçla devam edilirken güzide takımımız Tottenham evinde 36178 kişinin izlediği maçta Chelsea ile 4-4 berabere kalırken beraberliği son anlarda kurtardı.Maça hızlı başlayan rakip takım Drogba'nın 3.dakikdaki golüyle öne fırlarken cevap 9 dakika sonra Woodgate'ten geldi.20'de Essien takımını öne taşıdı ve ilk yarı bu sonuçla bitti.52'de Joe Cole durumu 1-3'e getirdi ama önce Berbatov sonra da gelecek vaat eden yıldız önliberomuz Huddlestone(ismi de markadır) golleriyle maçı 3-3 yaptı.Chelsea'nin oyuncu fabrikası West Ham'dan vakti zamanında aldığı canımız ciğerimiz Joe Cole 79'da yine Chelsea'yi öne geçirdi ama İrlandalı Robbie Keane 88'de heyecan fırtınası ve gol düellosu şeklinde geçen maça noktayı koydu.Diğer maçta ise şu an için dünyanın en iyi ve en formda futbolcusu olan ilah Cristiano Ronaldo yine coştu ve takımı Manchester United'ı 2-0'lık galibiyete 2 golüyle taşıdı.Daha önceden bahsettiğimiz Roma derbisinde ise gülen 90.dakikada gelen golle Behrami oldu ve otoriteler bir derbide yine ters köşeye yattı,bu derbilerin sağı solu cidden belli olmuyor

19 Mart 2008 Çarşamba

Büyük Heyecana 80 Gün Kaldı!Euro 2008

Hepimizin gurur kaynağı olan milli takımımızın da katılacağı büyük organizasyona tam olarak 80 gün kaldı.Herkes şu anda kendi ligini düşündüğündenden Euro 2008 üzerinde pek durmazken Haziran ayında başlayacak organizasyon gündemde büyük yer tutacak kadar görkemli olacak gibi gözüküyor.Milli takımlar teknik patonu Fatih Terim'e İngiltere ekiplerinden gelen büyük ilgi ve Fulham'ın ısrarla Fatih Terim'i antrenör olarak istemesi bizi daha da gururlandırıyor.Fatih Terim'in ise Euro 2008 den sonra kararını açıklaması bekleniyor.Euro 2008'e katılan takımların teknik patronları hazırlık maçlarına büyük önem verirken,yavaş yavaş kadroları oturtmaya ve yeni oyuncularını takıma adapte etmeyi planlıyorlar.Türkiye bu yarışta hak ettiği başarıyı kazanır ve dünya üçüncülüğümüzden sonra adını tekrar tüm dünyaya duyurur.

Tecrübe mi yoksa Tehlike mi?


Bugünkü gündemimizi oluşturacak en önemli maçlardan birtanesi de kesinlikle Galatasaray-Gençlerbirliği mücadelesi olacaktır.Galatasaray hiçbirşey ortaya koyamadığı bir kupa maçını da geride bıraktı diyebiliriz.Aslında bu kötü oyunun faturasını sadece Feldkamp'a çıkarmak yanlış olur diye düşünürken aslında yanılmadığımızın da altını çizmek gerekir.Galatasaray 1-0 yenildiği maçta takımın başında antrenörü yoktu.Nedeni çok açık Feldkamp hafta içinde yönetimden izin alıyor ve torununu görmeye Almanya'ya gidiyor ve daha sonra hasta olduğundan dolayı geri dönemiyor.Aslında bu kadar tecrübeli bir hocanın hafta arasında bu kritik dönemde takımını yalnız bırakmamak için izin istememesi gerekirdi.İkinci planda yönetimin izin vermesi ayrıca bir yanlış olarak göze batıyor.Bunun sonunda kesinlikle Galatasaray zararlı çıkıyor.Galatasaray'ın kötü oyunu kadar Gençlerbirliğinin'de maça iyi hazırlanmasını atlamamak gerekir.İkinci yarıda Gençlerbirliği tamamıyla Galatasaraya baskısını hissettirdi diyebiliriz.Bu kadar baskılı futbol sonunda gol buldu ve hatta Mehmet Çakır net bir golü kaçırdı diyebiliriz.Sanırım maç sonunda tüm Galatasaraylıların sorması gereken soru tecrübe tehlike getirir mi?

Büyük Çarşamba diye adlandıracağımız bir güne dakikalar önce adım attık.Psv Eindhove-Ajax ve en önemlisi Lazio-Roma maçları var.Takımımız Tottenham da Chelsea ile oynuyor ama gündem Lazio-Roma'ya ait:Dünyanın sayılı derbilerinden olan maçta ırkçı,faşist Lazio ile göçmen,işçi takımı Roma karşı karşıya.Mussolini yandaşı olan Lazio'lular zenci oyunculardan nefret ederler hatta eskiden Cesar adlı oyuncularının evini bombalamışlardı,buna karşın Roma'lılar sempatik,sosyal olaylara duyarlı,solcu diyebileceğimiz insanlardır.Olimpico'nun cehennemi aratmadığı bu derbi maçlarında olayların çıkmaması imkansız gibidir zira taraftarların öncelikli düşmanları birbirleri sonra da Roma polisidir.Resimde gördüğünüz Paolo Di Canio görüp görebileceğiniz en hırçın,en haşarı ama gününde olduğunda da en durdurulamaz oyunculardandı.Faşist olduğunu söylemekten hiç bir zaman kaçınmayan Di Canio'nun Hitler selamı vererk yaşadığı gol sevinci İtalya'da infiale neden olmuştu.El sıkıştığı Totti için dünyanın en salak adamlarından biri demekten kaçınmayan Di Canio 2008'de emekli oldu ama iyi kötü anılarla çok sevdiğim bir futbolcuydu kendisi.Bu arada maçta favorim elbette Roma zira Vucinic(kendisine ilerleyen haftalarda yer vermek istiyoruz),Totti,Giuly,Aquilani,Mancini,Taddei gibi bir hücum hattını durdurmak hiç kolay değil.Umarız kavgasız patırtısız güzel bir maç olur

18 Mart 2008 Salı

İyi oyuncu=İyi teknik direktör???

Klişeleşmiş sözlerden:"İyi oyuncudan iyi teknik direktör çıkmaz."Genel bir haklılık payı olmasına rağmen bu söz Ronald Koeman için geçerli olamaz.1963 doğumlu Koeman Groningen takımından sonra sırasıyla Ajax,PSV Eindhoven,Barcelona ve Feyenoord formaları giyer.Özellikle duran toplardaki ustalığı ve kaleyi tam karşıdan gören frikiklerde müthiş bir hızla savurduğu şutlar hala aklımda.Benim için Şampiyonlar Ligi'nin kapısını açan da Koeman'dır.Galatasaray ŞL'ye ilk katıldığında grubunda Barcelona vardı ve Koeman müthiş futboluyla beni benden almıştı.Oyunculuk kariyeri boyunca birçok başarıya imza atan Koeman daha sonra teknik direktörlüğü seçti ve sırasıyla Vitesse,Ajax,Benfica,PSV ve son olarak halen Valencia'yı çalıştırmakta.Elbette ki td kariyeri futbolculuk kariyerine yaklaşabilmiş değil ancak görüyoruz ki Valencia'ya gelene kadar da bazı başarılar elde etmiş.Buna karşılık bu sezon Valencia çok kötü ve halen toparlanabilmiş değiller,gazetelerde de Koeman'ın niye Angulo,Canizares ve Albelda'yı kadrodışı bıraktığına dair spekülasyonlar var.Kısacası Koeman'ın başı bir hayli dertte .Tabii ki Valencia halkı da sabırsız çünkü yıllardır hep zirve yarışının içinde olan takımları bu sene ligde çok kötü günler geçiriyor.Bence taraftarlar yazı beklemeli ve yapılacak transferlere yoğunlaşmalı.Koeman bu işi kesinlikle kotaracaktır,aksi taktirde bikini değil yokini de giyerim Ahmet Hoca kıvırmam valla.




17 Mart 2008 Pazartesi

Yine genç,yine yıldız adayı,yine Arjantin'den


Hızlı bir giriş yapmak istediğimiz blog camiasına 2. yazımızla selamlar olsun.Çok beğendiğimiz ve Tottenham alsa da izlesek dediğimiz bir oyuncuyu tanıtmak istiyoruz:Lucas Biglia.Bu genç Arjantinli 2005 Dünya Gençler Şampiyonası'nda şampiyon olan Arjantin'in Messi'den sonra en çok göze batan ismiydi,üstün top sürme ve saklama yeteneğinin yanısıra teknik olarak en üst klasta diyebileceğimiz Biglia pas yeteneği açısından da Avrupa'nın en gelişmiş liglerindeki mevkidaşlarından(ön liberolar) altta değil.Şu anda Anderlecht'te ilk 11'in değişmez isimlerinden olan genç yeteneğin bu sezon veya önümüzdeki sezon Avrupa'nın üst düzey kulüplerinden birinde olması kuvvetle muhtemel.El Principito lakaplı Biglia'yı CM ve FM gibi oyunlarda transfer listelerinin başına bu oyuncuyu koyan arkadaşlara pişman olmayacakları garantisini verebilirim.Bu çocuk geleceğin Pirlo'su aman huyu benzemesin inşallah

HOT SPURS


Tüm okuyuculara en içten selamlarla.Biz iki arkadaş olarak futbolla ilgili bir blog açmaya karar verdik ve link olarak gönül verdiğimiz takım olan "TOTTENHAM HOTSPURS"ün mabedi olan "WHİTE HART LANE"i yazdık.Bu yüzden başlangıç olarak takımımızın Premier League,Avrupa kupaları ve İngiltere'deki diğer kupalardaki son durumunu belirtmeye karar verdik.30. haftanın geçildiği İngiltere'de Tottenham bir maç eksiği ve 35 puanıyla 10.sırada.Maalesef takımımız geçen hafta içi oynanan maçlar sonucunda Psv Eindhoven'a penaltılarla yenilerek UEFA Kupası'na veda etti.27 Ocak'ta oynanan Fa Cup 4.tur mücadelesiyle de Manchester United'a 3-1 yenilmiştik ve dolayısıyla orada da yokuz.Carling Cup finalindeyse Chelsea'yi 2-1 yenerek büyük umutlarla getirdiğimiz teknik direktörümüz Juande Ramos'un ilk başarısını kutlamıştık.Üstte de belki de dünyanın en büyük golcülerinden Bulgar yıldızımız Dimitar Berbatov var.Umarız transfer söylentileri gerçekleşmez ve Dimitar'ı rakip olarak görmeyiz.